ÇANAKKALE ORGAN BAĞIŞINDA TÜRKİYE 2.Sırası

ÇANAKKALE nüfusu diğer illere göre az olmasına rağmen Türkiye’de organ bağışında ikinci sırada yer almaktadır. Çanakkale’nin organ bağışı konusundaki hassasiyetini bölgesel sosyo-kültürel nedenlere bağlayan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Organ Nakli Merkezi Müdürü, şunları söyledi: Dr. Türkiye’de organ bağışında.”

Organ yetmezliği nedeniyle hayatını diyalize bağlı olarak sürdürmek zorunda kalan hastalar için organ nakli değerli bir yere sahiptir. Türkiye’de binlerce hasta sağlığına kavuşmak için nakil bekliyor. Sağlık Bakanlığı’nın 2022 yılı verilerine göre Çanakkale nüfusu diğer illere göre az olmasına rağmen organ bağışı sıralamasında Türkiye’de 2. sırada yer almaktadır. ÇOMÜ Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Organ naklinde iki kaynağın kullanıldığını belirten Prof. canlı dediğimiz akrabalar arasında organ nakli.”

‘HER YIL 25 BİN HASTA ORGAN BEKLEME SIRASINDA HAYATINI KAYBEDİYOR’

Türkiye’de beyin ölümü gerçekleşen her 5 kişiden sadece 1’inin organlarını bağışladığını kaydeden Prof. kadavra maalesef ülkemizde bağış oranları oldukça düşük istatistiklere göre ülkemizde beyin ölümü gerçekleşen her 5 hastadan sadece biri organını bağışlıyor.yine son yıllardaki verilere bakarsak. milyon kişiye düşen organ bağışı sayısı Avrupa’da 25-30, ülkemizde 3-4. Sağlık Bakanlığımız son yıllarda organ bağışı konusunda hem kamu spotları hem de bölge toplantıları yapıyor. Bağış sayısında hareketlenme var” diye konuştu. Organ bekleyen 30 binden fazla hasta var. Yıllık bağışlanan organ sayısı ise 4.000 civarındadır. Yani her yıl 25 bin hasta organ beklerken ölüyor” dedi.

‘SIRADA BEKLENEN HASTALAR İÇİN UMUT, YAŞAM KAYNAĞI’

Alan, Çanakkale’de son bir yılda 48 beyin ölümü gerçekleştiğini belirterek, “Bu kişilerin tamamına yakını organlarını bağışladı. Bursa Uyum Merkezi’nde 656 hasta beyin ölümü yaşadı. kadavralardan alınan organlar hastalar için beklerken bir umut, yaşam kaynağı, böbrek yetmezliği olan insanlar için, diyaliz ömrü süresiz olarak uzatabilir ama genel olarak yaşam beklentisini kısaltır, 100 kişinin diyalize girdiğini düşünürsek bugün 100 kişiden 17’si diyalize bağlı komplikasyonlar nedeniyle bir yıl sonunda hayatını kaybediyor. 5 yıl içinde yüzde 50’si ölüyor. 10 yıldan fazla diyalize girenlerin sayısı genel diyalize girenlerin sadece yüzde 5’i dedi.

‘UYGUN BAĞIŞÇI BULUNAMAZSA ÖLÜYOR’

Diyalizin hayatın kısa sürede tutulmasını sağlayan bir araç olduğunu, uzun vadede ise ömrü kısalttığını belirten Dr.

prof. Alan sözlerini şöyle sürdürdü: “Karaciğer için maalesef böyle bir diyaliz makinesi yok. Uygun verici bulunmazsa hayatlarını kaybediyorlar. Ülkemizde böbrek nakli bekleyenlerin sayısı 27 bin, Karaciğer bekleyenlerin sayısı 2 bin, kalp nakli bekleyenlerin sayısı ise 800.” “Bunun nedeni karaciğer yetmezliğinin nakil dışında bir alternatifi veya makinesi olmaması. Ne yazık ki bu hastaların çoğu beklerken ölüyor. Kalp için daha da kötü. Kalp yetmezliğinde ancak kadavradan organ nakli yapılabiliyor. Yaşayan bir insanın kalbini başkasına koyamazsınız.”

‘ÇANAKKALE HALKIMIZ BU ORGAN BAĞIŞI KONUSUNDA ÇOK HASSAS DURUMDA’

Çanakkale ve çevre illerinin organ nakli konusunda Türkiye’nin en şanslı iller arasında yer aldığını belirten Prof. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Organ Nakli Ünitesi’nin bir özelliği daha var, Türkiye’de marjinal donör dediğimiz 60 kişi organ nakli merkezimiz var.Yaş üstü organ kullanımında Türkiye’de ilk sırada yer alıyor.Bu bizim için çok gurur verici bir tablo. Başarı oranımız yüzde 98 civarında.Din inançları,yaşam tarzı,hayata bakış açısı,sosyal sebepler hatta din alimlerinin bu yaklaşımı bile organ bağışında çok etkili.Çanakkale halkımız organ bağışı konusunda çok hassas.Onun dışında Üniversite kadromuz, yöneticilerimiz ve rektörlerimiz bu konuda çok hassaslar.Bu nedenle tüm bu işbirlikçileri bir araya getirdiğimizde Çanakkale şu anda Türkiye’de organ bağışında ikinci sırada yer alıyor. bizim için büyük bir onur. Bu sevindirici bir tablo, hem bölge açısından hem de vatandaşa hizmet açısından sevindirici bir gelişme. Sadece Güney Marmara Bölgesi’nde değil tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını diliyorum” dedi.